HAFTANIN FİLMİ : GÜZEL OGLUM ( BEAUTIFUL BOY)

HAFTANIN FİLMİ :  GÜZEL OGLUM ( BEAUTIFUL BOY)


Bir yandan ıslah ederken diğer yandan gidişata göre tedbir alan basiret sahibi bir babanın genç yaşta uyuşturucu bağımlısı olan oğlu ile yaşadıklarını konu alan “Güzel Oğlum (Beautiful Boy)” adlı filmde gençleri zehirleyen çağın belasına karşı oldukça öğretici dersler vardı. Aile içinde kurulan gönülden bağın tüm engelleri aşabilecegini gösteren gerçek hikayeden alıntı olan filmde uyuşturucu bağımlısı Nic’i oynayan Timothee Chalemet performansı ile diğerlerinden bir adım daha öne çıkandı. Yaş, cinsiyet, ırk gibi hiçbir ayrım yapmadan her bireyi hedef alan bu tehlikeli dünya esir aldığı kimseyi uyuşturduğu gibi zombi tarzı ruhsuz da bir nesil oluşturmaktaydı. Nic’in yasadıklarının abartısız şekilde anlatıldığı bu zor süreçte Nic genelde geçmişe ve geleceğe giderek bugünkü ıstıraplarından kurtulma arzusundaydı. Aslında Nic’in başına gelenler insanın kendini kimseye muhtaç görmediğinde nasıl azabildiğine çok iyi bir örnekti. Sağlık görevlilerinin babasının dahi ümidini kestiği dönemde yardıma devam etmeleri gerçekten takdire şayan bir hareketti, üstelik bu ulvi hamlenin hiç bir anında hiç bir tanesi neden yalnız ben devredeyim diye asla isyan etmemişti. Babanın pes etmesi birazda insan odaklı olması yüzündendi, ona göre insan ne isterse sonunda mutlaka başarırdı. Oysa sağlık görevlileri onunla aynı fikirde hiç değillerdi. Onların ekolü tamamen destek odaklı, inandıkları da insanın tek başına yetersiz kalıp, kurtuluşun ancak birlikte sağlanacağıydı. Zaten belki biraz da bu yüzden baba bütünü göremeyip parçada kalmış, mücadelesi de o denli uzun soluklu olamamıştı. NOT :7



geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar