HAFTANIN FİLMİ : İÇİMDEKİ GÜNEŞ (LET THE SUNSHINE IN)

HAFTANIN FİLMİ : İÇİMDEKİ GÜNEŞ (LET THE SUNSHINE IN)


Fransız sineması da olmasa, bu tür filmleri izleme şansımız da pek olmayacak gibi.. Aradığı aşkı bulma yolunda bir çok erkekle birlikte olan adeta duygusal vampir rolündeki Juliette Binoche ilişkilerinde bir türlü tatmin ve mutlu olamadığı gibi ne yazık ki sonunda da kurban hep kendi olmakta idi. Binoche’nin güçlü oyununun yönetmende farkındaydı ki, “İçimdeki Güneş (Let The Sunshine In)” adlı filmde ekrana sürekli usta oyuncunun yakın çekimle yüzünü getirmekteydi. Binoche’nin gülüp, ağlarken de, kızıp, acı çekerken de portrelediği surat mimikleri izleyen içinde doyumsuz bir seyir keyfi sunmaktaydı. Ünlü oyuncunun geçmişe ve geleceğe gitme isteğini oldukça fazla hissetmesi aslında birazda o anda yaşadığı ıstıraplardan kaçmak içindi. Mutsuzluktan kurtulmak için mutluluktan da kurtulmak şarttı. Hayatta sadece mutlu olmak diye bir şey yoktu, gece nasıl varsa gündüzde illa ki olacaktı. Kainat yönetebilecek bir şey değildi, her şey kontrolümde olsun demek gerçekleşmesi çok zor bir talepti. Gelecek için yapabilecek en iyi şey şimdi yapılabilecek en doğru işlemi yapmaktı. Binoche’nin hemen hemen tüm ilişkilerindeki hatası hep bir öncekine bakıp, geçmişi tekrarlaması, belli davranışları da sürekli standartlaştırmış olmasıydı. Bunlarda maalesef hatalı sonuçlar vermekte, oysa aklını daha iyi kullanmış olsa, önceyi tekrarlayıp, standartlaştırmayacak bilakis her durumu yeniden değerlendirip, sonunda mutlaka farklı bir yol bulacaktı. NOT :6.5



geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar