KAFA

KAFA


Geçtiğimiz hafta Giresunspor-Galatasaray karşılaşmasında yaşanan görüntüler hepimizin malumu. Marcao’nun 30 metre koşarak takım arkadaşı Kerem Aktürkoğlu’na attığı kafa ve salladığı yumruklar maçın ve birçok şeyin önüne geçerken Türkiye’nin riya geleneğini bir kez daha göz önüne sermesi açısından önemli bir kilometre taşı oldu da diyebiliriz.
 
Yapılan hareketin tasvip edilecek herhangi bir yanı olmamakla beraber kesinlikle bir evveliyatı olduğu ve bardağın taştığı anın bizim izlediğimiz canlı yayına denk gelmesinin olayı büyüttüğünü düşündüğümü belirtmekle birlikte asıl sıkıntının olayı yorumlayan insanların bakış açılarında olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.
 
TV’ye çıkıp “ben olsam uçağa almam, Florya’ya sokmam, ülkeden gönderirim” diye ahkam kesenler bir yana, “rakip takım oyuncusuna yapıldığını gördük ama bunu ilk kez görüyorum” diye şaşkınlık nidaları atanlar bir yana, “rakibe yapılsa anlarım da” diye garip bir düşünce yapısı içerisinde olanlar da öbür yana bir hafta geçirdi Türkiye.
 
Bunları diyenlerin bir kısmı sahada adam kovalayanlar, rakip boğazlayanlar vesaire vesaire.
 
İşin özüne indiğinizde rakip de olsa takım arkadaşın da olsa rakibi kovalamak, kafa atmak, boğaz sıkmak ya da yumruk atmak futbolun ne kadar içerisinde onu tartışan kimse yok.
 
Bir kişi çıkıp da “rakibe yapılsa da anlamam, takım arkadaşına yapılsa da anlamam” diyemiyor çünkü olaya insan boyutundan bakan ya da empati kuran insan, maalesef, yok gibi bir şey.
 
Adam takım arkadaşına kafa atıyor ama futbolun paydaşlarının kafalarının içerisinde ne var, bilemiyoruz.
 
Zaten asıl tehlikelisi de o değil mi?
 
Herkese sıhhat, akıl, spor ve huzur dolu günler diliyorum.
 
 


geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar