Argo
Zaman hızla geçiyor, bugün oldu kızım 12 yaşında, o yıllar ben 12 yaşında idim ve babamın beni okula bırakmadan önce televizyonda İran’da olan devrim sahnelerini şaşkınlık ve dikkatle izlediği anı çok net hatırlıyorum.. Belli yıllar sonra ABD dosyaların gizliliğini kaldırınca o anlarda yürütülen operasyonların arka planını ne iyidir ki insanlar ders alma adına kitaplar ve diğer kaynaklardan öğrenmeye başlıyorlar..Tahran’da Şahı koruyan ABD yönetimine kızan halkın ayaklanması ve paralelinde konsolosluga saldırısı sonucu rehin alınan görevlilerin 6 tanesinin CIA organizasyonlu Tahran’dan kurtarılma operasyonlarını anlatıyor Ben Affleck yönetmenliğinde ve baş rol oyunculuğunda “ARGO”adlı film.. Bildiğim kadarı ile rehinelerin aylarca tutulmasını, kimi yine komplo teorisi üreterek ABD’nin bilinçli şekilde süreci ertelediğini iddia etmişti. Serbest bırakılmaları, taze başkan Reagan’ın başkanlık yemini sonrası döneme özellikle denk getirilerek asıl amacın başkanın popülaritesini artırmak oldugu ileri sürülmüştü. Gerçi Affleck bu konuya tam değinmemiş ve daha çok operasyon sürecine fokuslanmış hatta sonunda filmi Jimmy Carter’ın sözleri ile bitirerek o görüşün tersinde bir pozisyon almış..11 Eylül faciasında Bin Ladin’in ekibini sınırdan geçirmesi ile ciddi eleştiri alan Kanada bu operasyonda yaptıgı destekle tam tersi ciddi övgü almakta..Affleck artık bence yönetmen koltuğuna oyunculuktan daha çok yakışmakta ve çok genç yasta büyük işlere imza atmakta.. Sanırım kendi filminde kendisine bu kadar önemli rol vermesi, bir çok dalda Oskar adaylıgına rağmen, Akademinin yönetmenlik adayını bizzat ondan esirgemesine sebep oldu.. Üstelik baş ajan gerçekte Hispanik birisi olmasına ragmen gerçeğe uymayarak soyunmuştu bu role, halbuki ver rolü Benicio Del Toro’ya bak neler olacaktı adaylık sürecinde..Şüphe ve mizahın dozu böyle bir gerilim filmi için tam kıvamında, sadece sondaki apronda uçak ve jeepler arası kovalamaca sahnesi bizdeki Malkaçoglu filmlerini aratmayacak kadar komik kalmıştı, buna ne sebep oldu anlamak mümkün değil, Bond bile yapmıyor artık bu tip sahneler..Yine bazı sahnelerde Tahran-ABD arası telefon görüşmelerinde acil konuların anlık cevaplanması da sanki aynı zaman diliminde yaşanıyor havası yaratarak diğer bir hata olmuştu bana göre..İran halkına baktıgımızda özgürlükler ve ekonomik refah açısından onca yıldır harap halde.. Şah veya Humeyni’den hangisi iyi diye sorsak ikisi de sınıfı geçemeyecek gibi, birisi oligarşi birisi tiranlıktan farksız desem çok hata yapmış olmam sanırım. Keşke onlarca yıldır yaşanan mücadele çok-az, kuvvetli-zayıf ayrımından öte haklı-haksız, iyi-kötü arasında belirleyici yönde olsa idi, böylesi İnsan Hakları adına daha çok yakışan olacaktı..Not :7
Haftalar önce yazmıştım transfer dönemi FB için ismi yazılıp çizilen adaylar arasındaki gönlümden geçeni.. Ne ilginçtir ki GS’lı dostlara nasip olacak gibi bu futbol üstadını ikinci yarıda sahalarda çıplak gözle seyretme şansını yakalamak.. Kıskanmamak elde değil, FB ise sanırım Aykut Hoca’nın önceliği olan daha genci ve daha koşanı Belhanda’ya çevirdi rotasını..Aslında takımların oynadıkları sistemlere ve futbolcuların stiline bakarsak sanki Schneider Fener’in, Belhanda’da GS’ın sorunlarına daha iyi ilaç olacak gibi görünmekte bana..Umarım yanılan biz oluruz aksı yine milli gelirden haksız aktarımdır transferi üstlenen baronlara..
geri
