Çok Düşük Kalorili Diyetler Zararlı mıdır ?
Çok düşük kalorili diyetler enerji içeriği 200-800 kalori arasında olan diyetlerdir. Genelde sıvı ağırlıklı olurlar ve gün içinde bir ya da iki öğün tüketme esasına dayanırlar.
Şişmanlık tedavisinde dengeli diyetlere göre hiçbir üstünlüğü yoktur , aksine vücudumuza tahmin ettiğimizden daha çok zararı vardır. Bü tür diyet yapan kişiler diyetin ilk haftalarında hızlı bir şekilde kilo verirler ancak tartıya kilo kaybı olarak yansıyan bu durum aslında bedenden kaybedilen su miktarıdır. Bu tür diyetlerde özellikle minerel ve protein kayıpları yaşanır. Ayrıca hızlı ağırlık kaybı yorgunluğa, kabızlığa, menstruasyon döngüsünün bozulmasına, saçlarda incelme ve kopmaya ve derinin aşırı su kaybederek kurumasına yol açar.
Bu tür diyetlerde oluşan açlık durumlarında insan bedeni kendi dokularını yani enerji sağlayan yağ ve proteinleri kullanır. Karbonhidrat az miktarda bulunduğu için kısa sürede tükenir. Yağlar kullanılmaya başladığında yağların yıkım ürünü olan keton cisimciklerinin miktarı kanda artar ve bu kanımızın asiditesini arttırır. Sonuçta ketoasidoz denilen durum ortaya çıkar. Metabolizmamızın düzenli işlemesi, organlarımızın verimli çalışması için kanımızın asit veya alkali değil nötr olması gerektiğinden, ketoasidoz durumunda tehlike sinyalleri çalmaya başlar. Yağ dokusunun hızlı bi şekilde parçalanması serum kolesterol miktarını da arttırır, bu da safra kesesinde taş oluşumuna yol açabilir.
Proteinler yıkılmaya başladığında ise protein yapısında yüksek miktarda bulunan azot üreye çevrilir ve kan dolaşımına katılır. Üre zararlı bir molekül oldğundan böbreklerden idrarla dışarı atılmak zorundadır. Açlık durumunda veya protein ağırlıklı diyetler tüketildiğinde böbrekler aşırı çalışmak zorunda kalır ve zamanla işlevini yapamaz hale gelir. Proteinin yapı taşı olan aminoasitler karaciğerde metabolize olduğundan yine aynı şekilde karaciğer zamanla yorulur ve yıpranır.
Kas proteinlerinde de kayıplar yaşanacağından metabolizmamız hızını yavaşlatma yoluna gider. Yavaşlayan metabolizma bir sonraki öğünde yenilenleri yağ olarak depolamaya başlar.
İnsan beyni enerji kaynağı olarak karbonhidratların yapı taşı olan glikozu kullanır. Yeterli karbonhidrat tüketilmezse beyin fonksiyonları da yavaşlar.
Bu sebeplerden dolayı düşük kalorili diyetler özellikle karbonhidrattan yoksun diyetler yaşam için tehlike arzeder. Karbonhidrat , yağ ve proteinleri diyetimizde dengeli olarak tüketmek önemlidir. Günlük aldığımız enerjinin %55-60'ını karbonhidratlardan, %25-30'unu yağlardan, %12-15' ini ise proteinlerden karşılamalıyız.
Dyt. Özge BALLI
geri
