CORONA VİRÜSÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

CORONA VİRÜSÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ


Değerli dostlarım,
Hepimiz olağan üstü günler yaşıyoruz. İş hayatının, ekonominin, turizmin, eğitim ve öğretimin durduğu; herkesin kontak kapadığı bir dönemden geçiyoruz. Bu pandemi muhakkak ki hayatımızı alt üst etti. Ancak sanıyorum, bununla yaşamaya alışmamız gerekli. Kriz; alışılmış yöntemlerle çözülemeyen duruma verilen isim. Şayet buna alışırsanız bu kriz olmaktan çıkıyor. Varoluşun felsefesi zıtlıklar üzerine kurulu, aynı “yin ve yang” gibi. Başımıza gelenler bazen bir lütuf, bazen bir lanet, bazen bir fırsat olabilir. Bu nedenle virüsle moralinizi bozmak yerine, güzel yönleriyle bakmak istiyorum.
Öncelikle virüs, tüm dinlerin pabucunu dama attı ve bilimin üstünlüğünü net olarak ortaya koydu.
Sanayi sektörünün durması ile, doğa nefes aldı, çevre kirlilikleri azaldı.
Din, dil, ırk, sınıf, zenginlik gibi farkların önemsizliğini ve tüm dünyadaki insanların eşit olduğunu gösterdi.
Lüks tüketim olmadan da yaşamın minimal ölçüde yaşanılabileceğini gösterdi.
Sevdiklerimizin ve sağlığımızın bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirdi.
Her işin ve emeğin dünya için çok kıymetli olduğunu; fırıncıdan, kuaföre, maske üretiminden tamirciye kadar, üretmenin insanlık için nedenli önemli olduğunu anlattı.
Az ile yetinebileceğimizi, ihtiyacı kadar tüketmeyi, ihtiyacı kadar sahip olmanın önemini vurguladı.
Komşularımızla, çevremizle, çocuklarımızla daha fazla paylaşmanın, hayatı ıskalamamanın önemini öğretti.
Özgürlüğün, sosyal adaletin, eşitliğin, paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu hissettirdi.
Sabretmeyi, saygı duymayı ve kibirli olmamaya ikna etti.
Hepimizin aynı gemide olduğunu beraber ve birlikte hareket etmedikçe insanlığın her zaman yok olabileceğini ispatladı.
Şimdi gelin Can Yücel’e kulak verelim.
“At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az
Haydi kalk bakalım,
 
Şimdi YAŞAMAK ZAMANI…”
 
“Tam zamanında öpmelisin mesela güzel gözlünü,
Tam zamanında söylemelisin sevdiğini, gözlerinin içine baka baka.
Tam zamanında okşamalısın başını O üzüm gözlü çocuğun,
Hıçkırıklar tam dizilmişken boğazına, tam ağlamak üzereyken.
Tam zamanında açmalısın kapını, Hayatına girmek isteyenlere.
Ve Tam zamanında çıkarmalısın, Sevginden şımarmaya başlayanları.
Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli
Ve Tam zamanında ölmelisin, Iskalamak istemiyorsan hayatı.”
Hepinize yaşamın coşkusunu hissettiğiniz güzel bir hafta diliyorum.


geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar