Dope
İçinde bol miktar mavra, hiciv ve argo barındıran “Dope” adlı film, eşcinsellik, azınlık hakları ve eğitim sistemindeki çarpıklıklara da ayrıca ciddi vurgular yapmakta.. Hani derler ya yanlış zamanda yanlış yerde doğmuşlar diye, işte Malcolm ve iki yakın arkadaşı için de söylenecek en iyi söz sanki biraz da bu olsa gerek... Her türlü ahlak dışı eylemi görerek büyüyen Malcolm ve arkadaşları belki de buna tepki niyetine okulda adları ineğe çıkacak kadar çok ders çalışıp, yine herkesten farklı olarak da doksanların hip hop kültürünü günümüze taşıyanlardı. Malcolm kimsenin rızasına yönelmeyip, tabi olduğu her şeyi terk eden, sırf başkası memnun olsun diye değil de, daha çok hep haktan yana tavır sergileyen oldukça lokomotif bir kişilikti... Yakın iki arkadaşının da kendisine vagon olup, zamanla aralarındaki bağı çok kuvvetli yapması, çekirgenin biri sıçrayıp, ikiyi de mutlaka denediği Los Angeles varoşlarında, tehlikelere karşı korunmada sahip oldukları belki de en büyük şanstı. Korku, beğenilme ve çıkarın hakim olduğu bu dünyada yarışan hep günahlardı, nerdeyse günahsız kimse hiç yok, sadece az günahkar, çok günahkar vardı. Hani şarkı da diyordu ya, eller günahkar, diller günahkar, bir çağ yangını bu bütün, herkes günahkar, masum değiliz hiç birimiz, işte adeta resmen öyle bir haldeydi. Yaşama tutunabilme adına bu dünyanın şartlarına bazen uymak zorunda kalan Malcolm, yine de asilden gelen bir ruhla da üzerinde asla hakimiyet kurulamayandı: Tüpteki gaz hiç değildi, daha çok havadaki olandı.
geri
