Ego Nefis Hiçlik
“Ego” Latince “Ben” anlamına gelen, insanın içindeki benlik ve var olma duygusu. Bizi diğerlerinde ayıran, bizi biz yapan, sanatta, müzikte, sporda hayatın bir çok alanında başarıyı getiren, kontrolden çıktığında da her şeyi yok eden olgu. Tasavvufta nefis diye tabir edilen, bir zeytin tanesiyle terbiye edilen bir kavram.
Hem ”Hiç” dir, hem her şeydir.
Hem yoktur, hem her şeydir.
Albert Einstein’in söylediği gibi, Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecektir. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız. Sonuçta hepimizin bir egosu vardır, ve hepimiz tanrı olduğumuza inanırız. Ancak nasıl tanrı olacağımız konusunda kendini geliştirenler ve geliştiremeyenler vardır. Kendini geliştiren ve egolarını törpüleyenler, mütevazi, yumuşak bir hayat bakışına sahipken, egolarını törpüleyemeyenler, herşey benim hakimiyetimde ve benim olacak anlayışıyla kırar döker ve savrulur. Bazı insanların ruhundan egosunu söküp atsak geriye koca bir “hiç” kalır...İşte bu kadar boştur egosu yüksek insan. Ego ehlileştirilebilir, ama yok edilemez, edilmemelidir.
Önemli olan kalp kırmamak. sahip olduğumuz kibir elbisesini çıkarabilmek, karşılıksız sevebilmek, yargılamamak, hoşgörü sahibi olmak. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecektir. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız. Sorun olan bir “Ego”ya sahip olmamız değildir; sorun “Ego”muzun bize sahip olmasıdır. Yani size hizmet etmesi gereken araç, sizin efendiniz haline gelmiştir.
Mevlana konuyu “Nefsini yenmeyi başardığın zaman, içindeki bütün karanlıklar aydınlığa dönüşecektir.” diye çok güzel anlatmış.
Hepimizin kendi benliğini keşfedip, egolarımızı yönetebilmemiz dileğiyle…
geri
