Platondan beri tartışılır durur, devletin sahibi kim olsun sorusu bir türlü insanlar arasında konsensüse bağlanamamıştır :Cumhuriyet mi yoksa demokrasi mi veya anayasal monarşi mi yoksa teokrasi mi iyidir sorusu halen cevap arar..Halbuki Vatandaş açısından önemli olan daha çok iki şeydir, usulden çok esasa takılır vatandaş : Birincisi ekonomik refahına bakar, ikincisi özgürlükleri genişlememi yoksa kısıtlama eğilimindedir daha çok onunla ilgilenir. . İran’da Şahı yıkan 1979 Humeyni önderliğindeki İslam Devrimi döneminde geçen dramatik ve gerçek bir öyküye dayalı  “Gergedan Mevsimi (Rhino Season)” adlı filmde, Monica Bellucci baş rol, Martin Scorsese ortak yönetmen olarak, bizim Yılmaz Erdogan ve diğer mütevazi BKM oyuncularına eşlik edince, açıkçası merak ederek gitmek istedim filme.. San Sabestian film festivalinde bu yıl gösterime giren filmde ana yönetmen ve ana erkek oyuncu yine devrim sonrası dönemden kaçıp o dönemi protesto eden ve şu an muhalif kanadı temsil eden kişiler, üstelik yönetmen mevcut İran hükümetinin İran’da geçen  filmde Farsça yerine etnik kökenlerine dayalı dil kullanıldığı için ciddi tepkisini çekmiş.. Sanırım ABD yine İran politikasının bir uzantısını derin yönetmen Scorsese destekli, beyaz perde üzerinden hafiften aktarmak istemekte, bu vb benzeri İran temalı öyküleri gelecek dönemlerde sanki daha çok izleyeceğiz gibi gelmekte bana..Haksız yere hapis yatan bir şairin zulümden kaçan karısının devamında İstanbul’a sıgınması sebepli bol bol İstanbul kareleri sunulmakta filmde, sanırım bu ortamlar için BKM’den ciddi destek alınmış ve onlarda bu işin hakkını vermişler..Daha çok ABD dışı evrensel film yapan Avrupa, Asya, Ortadogu vb kökenli yönetmenlerin rutininde iki şey dikkatimi çeker : film temposunda mutaka bir agırlık vardır, ayrıca anlamsız garip sahnelere mutlaka rastlarız..Agırlık ve gariplik burada da vardı, yalnız bizim için garip olanın yönetmen için izleyene zeki bir gönderme oldugunu da yönetmenin daha sonra okudugum bir röportajında öğrendim.. Meğerse havadan yagan kaplumbagalar, arabanın içine giren at sahneleri yönetmenin isimlerinin içinde kaplumbaga ve at geçen daha önceki filmlerinin adını hatırlatma imiş, inanın bunu yakın çevresi ve izleyeni dışında normal seyircinin fark edebilmesi pek mümkün değil, bilakis  ne salak şey bunlar diye yorumlaması belki de daha makul olanı ama sorunda bizim için makul olanın San Sabestian’da ona ödül verecek jüri için olmadığında zaten.. Not : 6.5

Artık bir gelenek oldu : GS’ın önce oynayıp puan kaybettiği haftanın devamında FB’de mutlak puan kaybetmekte.. Bu arada yılın sürprizini menemen falan derken Samet’li BJK yapacak gibi, gerçekten sıradan kadrosu ile mütevazi ve feda örnekli şekilde yoluna kazanarak devam etmekte Kara Kartallar, yarışta olmaları bile alkışa değer.. Asıl beni üzen 3 büyükler bu denli puan kayıpları yaparken Anadolu’dan daha sağlam bir rakip çıkmamasıdır şampiyonluğa.. Ekonominin denge değişimi halen futbola yansımamıştır ama gelecek yıllarda bir çok ilde hamle alacak stat inşaatları bu hamlelere eminim gelişim sağlayacaktır..