HAFTANIN FİLMİ: GERÇEK HİKAYE (TRUE STORY)
Hiç unutmam yıllar önce Adana'ya ilk hipermarket acıldıgında, işim gereği merakla bende gidip, müşteri bu konuda ne düşünüyor diye anketör kimliğinde soru-cevap yapmıstım. "Gerçek Hikaye (True Story)" adlı filmde, cinayetle suçlanan James Franco'da buna benzer gittigi yabancı bir ülkede yazılarını çok sevdiği köşe yazarını kendi gibi tanıtarak, gerçek kimligini gizlemek zorunda kalmıstı. Capote tarzı gerçek bir hikayenin aynı isimle beyaz perdeye aktarıldığı film, efsane aktör Philippe Seymour Hoffman gibi birine ihtiyaç da duysa, son yıllarda favori oyuncular listemde hızla yükselen Jonah Hill sayesinde gerilimli anların içinden basarı ile çıkmaktaydı. Hikaye sahte ile gercegi ayırt eden temyiz kudretinin önemine o kadar çok deginmekteydi ki yaşanan her türlü ilişkinin vadesi aslında birazda bununla ilgiliydi. İyi - kötü, haklı - haksız, gerçek- sahte ayrımını yapabilen her kimse isterse sınıfta kalsın, hayatta aslında her zaman çok daha var olandı. Keşke tüm bunların hepsi daha ilkokul yıllarında temel eğitimle bizlere verilmiş olsaydı, eminim işte o zaman ülke gelişim hızımız da şu ankine kıyasla çok daha ileri bir seviyede olacaktı.
geri
Kategoriye ait diğer yazılar
