HAFTANIN FİLMİ : O (IT)

HAFTANIN FİLMİ : O (IT)


Eşimle birlikte korkak mizacımıza rağmen korku filmlerine olan ilgimiz de ayrıca enteresandır. “O (It)” adlı gençlerin yoğun ilgi gösterdiği film korkutucu yanı olmadığı gibi az bir şey maalesef birazda saçmalayandı. Stephen King’in aynı adlı romanından beyaz perdeye uyarlanan filmdeki en önemli mesaj sevginin paylaşınca daha da bir artacağıydı. Özgürlük ve arkadaşlığı yüceltip, körüne itaati kötüleyen film, gerek seyircinin ilgisi gerek bitiş şekli ile de sanki ileride devamının çekileceğinin bir şekilde habercisiydi. Zaten bin iki yüz sayfalık bir romanı  da öyle iki saate sığdırmak  pek kolay değildi. Ana karakter palyaçodan cok çocukların her birinin ayrı ayrı daha iyi oynadığı filmde zaten en gergin sahnelerde palyaço ile ilgili olanlar değil daha çok çocukların yaşadıkları idi. Çocuklar genç yaşta başlarına gelenleri gördükten sonra karşılarındaki ister anneleri olsun ister babaları eğer itaate dayalı bir ilişkileri varsa içlerinde hiç sevgi barındırmamaktaydı. Kendi çocuğu da olsa bir insan diğerini kölesiymişçesine asla yönetemezdi, yönetiyorum zannederdi ama işler hiç istediği gibi gitmezdi. Ebeveynlerin elinde olan görev ve tedbir yönetimi iken bundan daha ötesi asla mümkün olan değildi. Doğada yaratılışa bağlı hiç kimse mutluluğu başkasının elinde olsun istemezdi. Filmdeki her bir ailenin çocukları ile olan iletişimde daha çok tercih ettikleri dinlemek yerine konuşan, soran yerine de cevap veren olmaktı. Oysa konuşan ve cevap veren aktörken, soran ve dinleyen hep çok daha aktif olandı.  NOT :6.5 
 


geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar