HAFTANIN FİLMİ STEVEN GERRARD
Türbin dokusu ile global hayran kitlesine sahip Liverpool futbol takımının efsane kaptanı Steve Gerrard’ın hayat hikayesini anlatan film meslek seçme yaşında olan gençlere oldukça önemli dersler vermekteydi. Şehir ekonomisi ülke düzeyinde en gelişmişlerden biri olmasa da futboldaki başarıları sayesinde bizdeki Trabzon örneği gibi Liverpool’da da tüm kent adeta futbolla yatıp futbolla kalkmaktaydı. Steven Gerrard minik yaşta başladığı futbol yaşamında başka takımlardan aldığı çok yüksek rakamları reddederek futbol hayatını başladığı kulüpte tamamlamıştı. Tabi yeşil sahalarda ender görülen bu davranış onu kendi taraftarının önünde daha da bir kahraman yapmıştı. Basiret, sadakat ve caba gibi yüksek meziyetlerin hepsine sahip olan Gerrard bu yönleriyle onu örnek alan herkese aynı zamanda çok büyük ilham kaynağıydı. Antrenmanlarda yaptığı ekstra çalışmalar oyunun topsuz bölümündeki gelişimine oldukça önemli katkılar sağlamıştı. Aslında eski Cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal’ın bir röportajında futbolla ilgili soruya verdiği cevap bana birazda bu ekstra özeni hatırlattı. Birbirlerini hiç tanımayan bambaşka coğrafyalarda bulunan bu iki insanın konuya bakış acıları tamamen aynıydı. Özal’ın futbolla ilgili yorumu birazda kendi mesleği mühendislik bakış acısı kaynaklıydı. Ona göre basit bir hesapla toplam süresi doksan dakika olan futbolda bir oyuncuya topla buluşmak için düşen süre ortalama dört dakikayı çok az gecen bir zaman dilimi idi. O yüzden futbolda asıl olan bir futbolcunun o dört dakika içinde değil tam tersi geri kalan seksen altı dakika içinde ne yaptığı ile ilgili idi. İşte bu geri kalan sürenin dünyadaki en iyi örneklerinden biri de zamanlama, takip ve diyalogu sayesinde Steven Gerrard idi. NOT :7
geri
