J. Edgar
Akademi gerçekten varlığını sorgulasın eğer Leonardo Di Caprio’yu buradaki rolü ile de en iyi erkek oyuncu dalında seçmeme gafletini gelecek sene yine gösterirse.. Bazı karakterler öyle iyi canlandırılır ki gerçeğini görünce filmdeki adamı ona daha yakışık görürsünüz, o kadar sizi etkiler; sesi, tavrı, mimikleri, makyajı mest eder sizi, filmden kopar onu seyredersiniz, hani derler ya tek başına takım biraz öyle, işte bu denli büyük oynuyor son yılların hem janti hem büyük oyuncusu Caprio ”J. Edgar” adlı biyografik dram filmde.. Film, konusu itibarı ile Oliver Stonevari koksa da onu hiç aratmayacak biçimde Clint Eastwood tarafından çok başarılı yönetilmiş.. J. Edgar rolü de sanki Philip Seymour Hoffman tarafından oynansa ne makyaja ne Leo gibi üstün oyun gücüne de gerek kalmazmış. Konusu, FBI’yi kuran ve çok uzun yıllar değişen başkanlara rağmen yöneten belki de 20.yüzyılın en güçlü ve tehlikeli ABD vatandaşı olmaya aday Edgar Hoover’in kariyeri ve özel hayatından kareler üzerine.. Çok çalışkan, ahlaklı, yüksek şüpheci, sadık, bazen biraz dar kafalı az bir şey karmaşık bu şahsiyetin annesi, sekreteri ve mesai arkadaşı erkek sevgilisi ile olan ilişkisini Anna Freud gözlemlese sanırım kitap yazacak malzeme çıkarırdı, o denli orijinal.. J.Edgar kuruma bilimsel çözüm tekniklerini kazandıran reformist bir direktör, ilk dinleme teknikleri, parmak izi ve kan örneği çalışmaları onla başlamış tabii maalesef bu özel gücü ilk çıkarı uğruna kullanma da o dönem olmuş.. Nice başkanların, mafyanın, gangsterlerin tehditlerine dik dursa da Kennedy suikastında ölene dek ofisin başında kalma garantisi verilince soruşturmanın derinliğine gitmemesi ve rolünü iyi yapmaması benim açımdan gördüğüm tek ağır ihmali, kaçırılmaması gereken bir yapıt, izleyin derim. Not :8.5
Ne kadar güzeldi dün TVde Ankara’da türbinler, hep “Adana Turuncudur” diyorlardı, dün Ankara’yı da portakal kokusuna bürümüşlerdi muhteşem coşkusu ile Adanaspor taraftarları.. Çok erken gelen kırmızı kart her şeyi alt üst etse de müthiş direndi Adanaspor, son saniyede golü de buldu, o gol sonrası ben artık buradan vermezler demiştim ama uzatmanın son anlarında pes ettiler..Her hali ile Süper Lige ben kent olarak, camia olarak daha yakışıyorum dese de maalesef yine olmadı, dinmedi özlem.. Umarım seneye daha planlı bir çalışma ile hazırlıklara şimdiden başlanır, yürüyüş başlamıştır, duracagını zannetmiyorum, sevgiler.
geri
Kategoriye ait diğer yazılar
