Lucy

Hızlı tempo eşliğindeki dozunda aksiyonun, alışılagelmişin dışında felsefi ve bilimsel bakış içeren sahnelerle harmanlandığı iyi bir gerilim-bilim kurgu türü olmuş “Lucy” adlı film...

Newton fiziği ile atom altı belirsizlikleri hayatımıza sokan kuantum fiziğinin kişiliğimiz üzerindeki etkilerini sebep-sonuç ve etki-tepkiye dayalı anlaşılır örnekler dahilinde aktaran hikayede, Lucy adlı karakteri başarı ile oynayan Scarlett Johansson, arkadaş seçimi hatasının bedelini maalesef çok ağır bir şekilde ödemekte .Johansson’la beraber usta aktör Morgan Freeman’ın daha çok radyovari bir performans ile rol aldığı filmin öyküsü, hiç beklemediği bir anda uyuşturucu mafyasının esiri durumuna düşen Lucy’nin, vücuduna sızdırılan güçlü sentetik bir maddenin tesiri sonrasındaki değişim sürecini anlatmakta... Lucy’nin gerek dış dünyasında ve gerekse iç dünyasında yaşadığı bu olağanüstü dönüşümün etkisi inanın beyin uzmanı Dr. Amen’in kulaklarını çınlatırcasına yüksek bir seviyede...

Her ne kadar yapay bir süreçle de olsa Lucy’nin önceki yaşamında olduğu gibi artık çıkardan yana değil ama sürekli haktan taraf olması, kendi adına karakterinin gelişiminde kazandığı çok önemli bir değer. Öyle ki filmde az bir gram sentetikle elde edilen bu değişim ülkemizde on yıllardır, milyonlarca lira harcanan, her yıl bozulup yeniden yapılan ama yine de bir türlü rayına girmeyen eğitim sistemi ile dahi maalesef halen sağlanamamakta. Aslında hep demişimdir, tedavisi az çok belli gibidir: Düşünülenin aksine eğitim ekonomiyi değil, ekonomi eğitimi biçimlendirendir. Gidilen yolda öncelik daha çok çalışıp, daha çok üretmeye verilmelidir, emin olun devamında varılmak istenilen sonuca zaten bir şekilde gelinecektir.  



geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar