Muhteşem Güzellik (The Great Beauty)
Hani bazı şeyler vardır, içindeki nüansı ancak onu bizzat yaşayan yakalayabilir, işte sanki tam o kıvamda bir yapım olmuş “ Muhteşem Güzellik (The Great Beauty)” adlı film..
Her ne kadar izlerken çok keyif de alsanız, sanki özde yakalayacaklarınız İtalyan birisine kıyasla yüksek ihtimal düşük kalacaktır, birde buna filmin sürrealist bir çalışma olması eklenince, belki de aradaki fark daha da katmerlenecektir. Bir yere ait olmak için öyle orayı görmek, orası ile iş yapmak, oradan evlenmek değildir kast ettiğim, bu 2014 yabancı film dalında en iyi yabancı film Oskarını alan İtalyan yapımı anlamak içinde İtalya’da makarna üstüne ketçap atılmayacağını, kapuçinonun kahvaltı dışında içilmeyeceğini, gündüz siyah pabuç giyilmeyeceğini bilmek de halen yeterli olan değildir. Benim için nüansı yakalayacak kadar İtalyan olmak demek, orada bizzat en az bir nesil yaşayıp, orayı tam solumak demektir. Açıkçası film, sanat sanat içindir bakış açısından sinema için övgü dolu yorumlarımı alsa da şahsen filmden keyif aldım mı sorusuna vereceğim cevap o denli pozitif değildir hatta biraz sıkıldım bile dersem maalesef yeridir. İtalyanlara hak vermemek elde değil, gerçekten işleri çok zor, bir kere tüm dünyanın estetikte rol modeli olmak toplumdaki her bireyi sanki ciddi kasar halde. Sokaktaki vatandaş en doğal halinde bile bu kasmanın etkisi ile ya renksel ya da biçimsel illa cümbüş bir formata bürünme gereği duyar halde. Sanırım A’dan Z’ye herkes doğar doğmaz sokaklarda gördüğü tarihsel Rönesans kalıntılar, Barok kilise ve saraylara bir nevi uyum sağlayabilme çabası içinde.
Filmde, kahramanımız Jep’in eşi, çocuğu, patronu dahil etrafındaki diğer herkes her ne kadar orijinal kimliğe sahip de olsa maalesef filmin uzun süresine rağmen hiçbirisinde karakter derinleşmesine tanık olamamak benim için diğer yandan bir o derece hayal kırıklığı.. Jep’in daha küçük yaşlarda sinyal verip, yaşamının devamında da süre gelen dünyaya aşırı tamah hali ona ciddi bedeller ödetmekte.. Halbuki hayatta her yerde olanın hiç, hiçbir yerde olanında tam tersi her yerde olduğunu en başta biri Jep’e hatırlatsa idi, eminim her şey onun için çok daha farklı olacaktı.
geri
