Özgürlük Yürüyüşü (Selma)
Yüksek lisans için gittiğim Atlanta, ABD de kaldığım süre boyunca hep hissettiğim, bizim için Büyük Atatürk ne ise siyah Amerikalılar içinde Dr. Martin Luther King’in o olduğu idi. O kadar büyük bir hayranlıktı ki Nobel barış ödülüne kadar uzanıp, ölümünden sonra da hemşerisi Başkan Jimmy Carter tarafından çıkarılan yasa ile adına ulusal resmi gün ilan edilecek kadar da çok sevilen, o denli eşsiz ve farklı bir liderdi Dr. Martin Luther King...İşte aslen baptist bir papaz olan bu ırksal eşitlik hareketi önderinin siyahi vatandaşların da beyazlar gibi oy vermesi adına siyasi arenada yaptığı hak arayışını konu alan “Özgürlük Yürüyüşü (Selma)”adlı film, iki dalda aday gösterildiği oskarlarda John Legend imzası taşıyan film müziği ile de ayrıca heykelciği kazanan olmuştur. Benim için en az bu parça kadar yine King için ünlü müzik grubu U2 tarafından bestelenmiş olan “Pride (In the Name of Love)” adlı şarkı da gerek tınısı ve gerekse King’in süreçte yaşadıklarını anlatan sözleri ile yine bir o denli efsanedir. Adını bu büyük sivil harekete ciddi ivme katan üç büyük yürüyüşün başladığı Alabama’daki kasabadan alan filmde sıkça değinilen seçme ve seçilme hakkı, nerede ise yüzyıllardır da insanoğlunun en fazla tartıştığı alanlardan birisidir. Bu konuda ilk öğrendiğim günden beri beni en çok şaşırtan da, medeni kanunu herkesin kopya ettiği kadar ileri bir uygarlık seviyesinde olan İsviçre’nin kadınlara seçme hakkını Türkiye’den onlarca yıl sonra vermesidir. Günümüzde daha komik olanıysa, halen bir çok ülkede uzlaşmaya varılamayan seçilme yaşının o mu olsun yoksa bu mu olsun tartışmasıdır. Oysa buna çok da kafa yormamak lazımdır, seçme yaşına dokunmadıktan sonra seçilme yaşı tek başına pek öyle fazla da bir anlam taşımamaktadır..
geri
