Sınırsızlar Kulübü (Dallas Buyers Club)

Yetenek bir canlıda ya vardır ya yoktur, yoksa zaten yapacak bir şey yoktur, varsa da zamanla kazanılan sadece özellik olur, mesela iyi örnektir, pitbull cinsinde av yeteneği yoktur ve hiçbir zamanda iyi bir av köpeği olamayacaktır. Pitbull tamam ama  Sınırsızlar Kulübü (Dallas Buyers Club) adlı filmde izlediğim Matthew McConaughey’e olanlar nedir, onu işte gerçekten anlayamadım : Öncesinde hep hoş ama boş rollerde sörf yapmasına, mavra atmasına alışık olduğumuz adam gitmiş, yerine adeta bir rolün hakkı ancak bu kadar verilir dercesine iyi oynayan bambaşka birisi gelmişti. Galiba öncekiler için ya bizler  kandırılmıştık ya da evvelki  yönetmenler bu kapasiteyi bir şekilde fark edememişlerdi ? Performansı bir yana nerede ise vücut ağırlığının çeyreği kadarını rol için kaybeden, eski kas torbası görünümünden, şu anki otuz mekik çekmeyi dahi taşıyamayacak kadar zayıf hale gelen, AIDS  hastası, homofobik Teksaslı bir rodeocu rolü ile Oskarı neden hak ettiğini adeta belgelemekte McConaughey..

Filmi de ayrıca çok beğendim ama hem kendisinin hem iş ortağı rolünde, hafızalardan kolay kolay silinmeyecek Oskarı da kazandığı transseksüel canlandırması ile  Jared Leto’nun performansları o kadar sıra dışı ki düşük bütçe ile büyük gişe yapan filmin başarısı, inanın onların yanında hafif biraz gölgede kalmakta..Matthew hastalığı süresince gerek doktorlara gerek onları denetleyen hükümet yetkililerine olan inancını o kadar kaybetmiş ki yasa dışı yollarla tedarik ettiği ilaçları bile daha bir tercih eder durumda, hatta bizzat faydasını görünce de, kurduğu illegal  şirket ile diğer hastalara da bu ilaçları pazarlamakta.. Ona göre süreçte görüştüğü tüm doktorlar biraz  vücut-demir-doktor misalindeki gibi : Hani nasıl vücut demirin bakteri ve mikrop içinde yararlı olduğunu bildiğinden, hasta olduğumuzda, buna önlem alma adına otomatik olarak demir seviyesini düşürmekte ama bunu hesaba katmayan olası bir doktor da tam tersi  hastaya ısrarla demir yüklemeye devam edip, istemeyerek de olsa mikroba bir şekilde fayda vermekte, işte biraz tam o misal... Matthew kendini var zannedip ama aslında rüyada olanlardan hiç değil, bilakis istediklerini yapan ve üstelik başkalarına örnek olacak düzeyde bir o kadar da tefekkür sahibi bir insan.. 



geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar