Stajyer (The Intern)
“Stajyer (The Intern)” adlı film, son yıllarda garaj çocuklarla parlayan e-ticaret firmalarına benzer şekilde yaptığı çıkışla çok genç yaşta servet sahibi olan Anne Hathaway’in özel ve iş hayatında başına gelen değişimleri konu almakta.. Alışageldik işyeri ortamının çok dışında, çalışanlarına ofis içi bisiklet kullanımından, molalarda masör terapist eşliğinde rahatlamalara kadar sıra dışı bir çok uygulama ile farklılıklar sunan genç patron Hathaway, yine genelin oldukça aksine bir tutumla da stajyer programında yeni mezun olmuş çocuklara değil de, daha çok emeklilere şans tanıyan bir konumda.. Programın ön elemesini geçerek, şirkete başvurusu kabul olan bu emeklilerden Robert De Niro’nun stajına patron asistanı olarak başlayıp, zamanla özen ve sadakat konusundaki aşırı saplantılı hali, Hathaway için başta her ne kadar itici de olsa zamanla yokluğu da kendisinde bir o denli bağımlılık yaratandı. Aslında iş hayatının her dönem geçerli yasalarından olan büyümemenin rekabeti, büyümenin de hakimiyeti kaybettiren hali, süreçte Hathaway’i de oldukça tedirgin ederken, yine başına gelmemesi içinde ayrıca bir o denli de önlem almaya itendi. Neyse ki De Niro ile olan yakınlaşması, sorunlara uygun çözümler bulmasında bir hayli fayda sağlarken, De Niro ise değerinin kuruma yaptığı katkı ile doğru orantılı arttığının bizzat farkındaydı. Yılların verdiği deneyimle kendini ne olduğundan üstün görecek kadar kibir, ne de olduğundan üstün gösterecek kadar da riya sahibiydi. Aynı iş ortamında da çalışsalar, iki nesil arasında basiret ve tedbir kavramlarına olan yaklaşım konusunda oldukça belirgin farklılıklar vardı. Patron dahil tüm gençler kuantum fiziğin atom altı dünyası kadar karmaşa içinde yaşarken, De Niro ise tam tersi temsilcisi olduğu Newton fiziğe uygun şekilde sürekli düzenden yanaydı.
geri
