Su Gibi Olmak
Su yaşamın temel kaynağı, hem var eden, hem de öfkelendiğinde her şeyi yok eden, ancak Nuh tufanında olduğu gibi tekrar yeniden var olmanın da temel kaynağı. Bitkileri, doğayı yaşatan güçlü bir varlık. Alçak gönüllülüğün simgesi olduğu için hep aşağılardan akar. Tüm kültürlerde ve inanışlarda temizliğin, saflığın, arınmanın, ölümsüzlüğün, şifanın, güzelliğin, mutluluğun, bereketin yansıması olmuştur. Hırıstiyanlıkta vaftiz, islamda abdest, hinduizmde su hep arınma ve temizlikle özdeşleşmiştir. Sufizimde de su çok özeldir.
Dağdan akan su, kendisine en az direnç gösteren yolu seçer. Önüne bir kaya çıkacak olursa vazgeçmez yolundan ama onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp devam eder akmaya. Önüne çıkan kayayı dolaşamayacak bir yola denk geldi. O zaman, Birikip, çoğalıp üstünden aşar. Yok eğer bu da olmuyorsa, sabırla kayayı damla damla delmeye başlar. Kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir tabii ki, damlaların sürekliliğidir ki buna da “sabır” derler. Suyun doğası imkansızın bile başarılabileceğini, bunun için sabırlı ve istikrarlı olunmasını öğretir. Kayayı delen su elbette yine yoluna devame der. Su hep akar ve çalışır. Bilir ki aktıkça temizlenir.Bazen dere kenarlarında su birikintileri oluşur, akmayan su bulanır, çamurlaşmaya başlar! Üzerine pislik birikir ve Sufiler bu yüzden derler ki:“Sen su gibi sürekli ak!Her daim yenilen!Her gün yenilen!İki günün aynı olmasın hep ilerle! Dünü dünde bırak yeni şeyler öğren!”Mesela su değişimden hiç korkmaz.Su, “değişimi” ne de güzel anlatır.
Bazen yağmur olur, bazen kar olur, bazen buz olur, bazen buhar olur.
Ayrıca su uyumludur. Çay bardağına koyduğunda çay bardağının şeklini alır, kovaya koyduğunda kovanın. Sürekli bulunduğu yere uyumlanır ama doğası da hiç değişmez.Her yere her şeye uyum sağlar.Unutma ki dünyada her zaman doğaya uyum sağlayanlar hayatta kalır.Uyum sağlayanlar esnektir. Değişime direnenlerse katı.
Fırtına en sert en güçlü ağaçları devirir ama esnek fidanlara, otlara hiçbir şey yapamaz.
O yüzden esnek olanlar, uyum sağlayanlar hayatta kalır. Aynı zamanda akışa teslim olur. Bu teslimiyet boyun eğmek değildir. Çünkü bilir ki bütün dereler eninde sonunda büyük denizlere, okyanuslara akar. Su berraktır, şeffaftır, olduğu gibidir. Paylaşımcıdır. Hep besleyicidir. İnsanları, hayvanları, doğayı besler. Hayatı başlatandır ve sürekli üretendir. Su olan her yerde bitkiler vardır, hayvanlar vardır, insanlar vardır, hayat vardır. İşte suyun bu yapısından dolayı Sufiler birbirlerine
“SU GİBİ OL AZİZİM” derler...

Dostlar ırmak gibidir.
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya
İnsanlar vardır; derin bir okyanus…
İlk anda ürkütür, korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.
İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu…
Yaklaşmaya gelmez, alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.
İnsanlar vardır; sakin akan bir dere…
İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.
İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan…
Can Yücel
geri
