Takip 3: Son Karşılaşma (Taken 3)
“Takip 3 : Son Karşılaşma (Taken 3)”adlı film öncekilere göre daha yavan bir tempoda da olsa, ikincisinin İstanbul'da çekilmiş olması nedenli, izleyenle kurulan özel bağ sayesinde ülkemizde hiç beklenmedik bir gişe başarısına da ayrıca imza atmış durumda.
Rolünün hakkını her zamanki gibi tam veren Liam Neeson ilerleyen yaşına rağmen ki fit hali ile dövüş sahnelerinde oldukça başarılı iken, kötülere karşı olan mücadelesinde kullandığı yüksek akıl ve zeka sayesinde de rakiplerini oldukça çaresiz durumlara sokmakta : Öyle ki kötülerle süreçte yasadıkları adeta biraz da Hz.İsa ile Vali Pilatus’un başından geçen o meşhur hikayeyi hatırlatmakta : Hani Valinin Hz. İsa’yı ölüme götürdüğü sırada, bir yandan Hz. İsa’ya “gerçek nedir ?” diye sorup, diğer yandan kendince de şaşırdığı, öldürülenin değil de tam tersi öldürenin panik olduğu an gibi Neeson’da kötülere zayıf düştüğü her dakika benzer şekildeki güçlü duruşu ile düşmanlarını adeta o denli titretir derece korkutmakta. Ayrıca yine özellikle kızının gerek kariyeri, gerekse eşi ile ilgili kendisine danıştığı konularda, Neeson asla şunu yap veya yapma diyen bir tavırda olmadan, kendi yapacaklarının daha önemli olduğuna ve kızının da bir şekilde buna göre kendini ayarlayacağına yürekten inanan tarzda bir insan. Üstelik bazen yok artık bu kadar da olmaz ki diyeceğiniz sahnelerde dahi kendini hep tahammül ve gayret makamında tutmak için yoğun çaba gösteren Neeson, ailesinin de ona karşı sürekli şikayet ve talep makamında olmasından da ayrıca pek öyle rahatsızlık da duymamakta...
Mucize görünen bu gidişatın sırrı aslında sanki birazda Neeson’un mizacında saklı gibi durmakta : Şartlar ne olursa olsun, ısrarla vazgeçmediği paradigmasında hiç bir zaman ne kanan, ne de kandıran asla kendisi olmamakta..
geri
