Yıldız Savaşları 7: Güç Uyanıyor (Star Wars 7: The Force Awakens)

Dünya çapında gişeleri alt üst edip, pazarlama endüstrisine her bölümü ile farklı fikirler geliştiren “Yıldız Savaşları (Star Wars)” adlı film nereye kadar bilim nereye kadar kurgu, oldukça da tartışılır bir durumda.. Çocuk yaşlarda ilkini seyrettiğim günden bu yana ara verdiğim serinin yedincisine gidiş nedenim, birazda kitlenin peşinden koştuğu şeylere fazlaca merakım yüzündendi. Global çapta bir hayli sansasyon yaratan film, ister istemez bende inovatif ve orijinal içerik beklentisine sebep olmuş, seyrettikten sonrada tüm bu ümitlerim maalesef hayal kırıklığı ile son bulmuştu. Kendimce filme yapabileceğim en iyi tanım hani öğrenci evi tabiri vardır ya işte aynı onun gibi bununda tam bir öğrenci filmi havasında olduğuydu.. Eski karakterlerle, yeni karakterleri çok iyi harmanlayan filme konu olan iyilerle kötüler arasındaki mücadele, günümüzde siyasetten, spora bir çok alana da halen metafor konusu olmakta... Az olanın nitelikli olmak zorunda olduğu, yoksa çok olanın az olanı yok edeceği varsayımı ile hareket eden kahramanlarımız, krallığa sahip olmaktansa, önce kral olmayı hak edip, krallığın da peşinden nasıl olsa geleceğinin bir hayli farkındaydılar. Nitekim yaşadıkları tüm bu süreçte kötüye iyiliğin kötülük, kötüye kötülüğün de iyilik olduğunu bizzat deneyimleyen onlardı. BB-8 ile Leia’nın Luke’a ulaşma amaçları birbiriyle tıpatıp aynıyken, yöntemlerinde ise belirgin derece farklılıklar vardı.  Biri onu anladı diye Luke’i severken, diğeri de Luke’i sevdiği için onu anlamıştı. Parça her halde bütünün habercisiydi, rüzgar kuzeyden esince geç açan çiçekler, esinti güneyden olursa da, bu defa tam tersi erken açmaktaydılar. Puan: 7



geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar