HAFTANIN FİLMİ ARAKÇILAR (SHOPLIFTERS)

HAFTANIN FİLMİ ARAKÇILAR (SHOPLIFTERS)


Meslek hayatımda beni şaşırtan anlardan biri de doksanlı yıllarda mal güvenliğini sağlamak üzere mağazalara koyduğumuz alarm kapılarıydı. İlk başta heyecanla acaba ötecek mi diye beklediğimiz alarm sesi bir müddet sonra adeta hiç susmamıştı. Zaten devamında ciddi problem yaşayacağımızı öngördüğümüz kapıları bir müddet sonra devre dışı bırakmak zorunda kalmıştık. Bizim kapılar sayesinde hatalı işlem yaparken tespit ettiğimiz insan profili “Arakçılar” adlı filmde profesyonel şekilde çalışan ailenin ekonomik ve eğitim düzeyinden oldukça farklı idi. Karakter derinleşmesinin bir hayli üst düzey olduğu Altın Palmiye sahibi olan film biyolojik bağı olmadan aynı evde yasayan bireylerin geçimlerini hırsızlık yaparak kazanmalarını konu almıştı. Ailenin reisi durumundaki Osamu diğer üyeler üzerinde baskı ve güç kullanmayıp, düşüncelerine yon veren yanı ile otoriter değil daha çok totaliter bir yapıdaydı. Kendisi ile birlikte çalmayı yön verdiği çocuklara tüm bunlara hakları var olduğunu iletirken atladığı yaptıkları eylemin karşı tarafa zararı nedenli asla dürüstçe olmadığıydı. Osamu’nun yönettiği düzende hem huzur hem de sürekli şüphe vardı, nitekim sonunda genç Shota’nın hastane sürecinde yasadıkları ile gerçekler de bir bir ortaya çıkacaktı. Osamu’da olduğu gibi yeryüzünde sömürü olan her yerde başta illa ki biri olacaktı, zaten başta biri de varsa nasıl seçildiği de çok önemli olan değildi. Kimin kralı başa gelecek, soru bununla ilgili değil, asıl mesele hiç kral olmamasıydı. Nitekim daha doğru olan işleyiş roller arasındaki ilişki düzenini yazan kuvvetli bir hukuk sisteminde ayrım yapılmaksızın herkesin yargılanabilir olmasıydı. NOT :8



geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar