Pelin Akı Emeksiz

Pelin Akı Emeksiz


Kış Uykusu ‘nu ikinci kere izledim , 8 saatim Nuri Bilge Ceylan ‘a feda olsun :)

Birazdan aşağıda yazacaklarım henüz ” Kış Uykusu ” nu izlememiş bir kişiyi bile sinemaya götürüp 4 koca saatini vererek Nuri Bilge Ceylan’ın emeğine bir katkıda bulunmasını sağlarsa ne mutlu bana :) Ama baştan söyleyeyim ben lafı biraz dolandırıp öyle asıl konuya getiririm ! Hadi o zaman hazırsanız başlıyorum ;

Kendimi bildim bileli film festivallerine ve Oscar Ödül Törenleri’ne bayılırım . Her sene, eylül ayı oldu mu Altın Koza Film Festivali’ni heyecanla bekler , elimden geldiğince çok film izlemeye gayret ederim . Ve yine her sene şubat ayı gelip çattı mı Oscar Ödül Töreni yaklaşır ya içimi sanki bir juri üyesiymişim gibi tarifsiz bir heyecan sarar ve aday olan her filmi izleyip kendimce puanlama yaparım falan.Anlayacağınız sinema, hayatıma anlam katan ve beni mutlu eden bir çok şeyden biri :)

İşte hal böyle olunca benim ödül almış bir filme kayıtsız kalmam ve onu vizyona girdiği anda izlememem mümkün değil tabi … Nuri Bilge Ceylan ‘ın ” Kış Uykusu ” filminin adını aylar önce ilk şu cümlenin içinde duymuştum;

” Nuri Bilge Ceylan’nın 192 dakikalık filmi Kış Uykusu Cannes Film Festivali’nde büyük ödül için yarışıyor ! ”

Yüz – Doksan – İki dakika ! Evet yanlış duymadınız . Yani arası , reklamı falan derken tam 4 saatinizi sinema salonunda geçirmeniz gerek ;

- Filme giderken yanıma atıştırmalık bişeler almalıyım , çekirdek falan mı götürsem ?

- Bakalım 4 saat telefonuma elimi değdirmeden durabilecek miyim ?

- Annemi ve Hüseyin ‘i filme girmeden aramalıyım yoksa 4 saatin içinde beni en az üç kere ararlar :)

Neyse , ben bunları düşüne dururken Nuri Bilge Ceylan ,hepimizin içini parçalayan Soma faciasına denk düşen günlerde buruk bir şekilde Cannes Film Festivali’nde ” Kış Uykusu ” filmi ile büyük ödülü kazandı.

Belki Soma faciasına denk geldiğinden , belki de başka sebeplerden bu büyük olay sevgili ülkemizde hiç de öyle şenliklerle falan kutlanmadı . Oysa Türkiye ‘nin adını bütün dünyanının gözünün üstünde olduğu bir sanat platformunda duyurmak hiç de öyle hafife alınacak bir şey değildi. Aman , düşündüğüm şeye bak memlekette zaten ne doğru işliyor ki!

İşte belki de en çok bu yüzden bu, belki gecelerce , haftalarca , aylarca kafa patlatılarak yazılmış senaryodan çekilmiş şahane film , çok hem de çok kişi tarafından izlensin de emeğinin karşılığını alsın istiyorum.

Ben , geçtiğimiz cumartesi yapacak çok daha iyi bir işim olmadığından filmi ikinci kez izledim . Ve sinema salonundan çıkarken bir kez daha kendimi karınca kadar küçük hissettim .Hayranlık duyduğum büyük işlerin karşısında hep böyle hissederim ; bir karınca gibi !

Nuri Bilge Ceylan ve eşi birlikte harika bir senaryo yazmışlar , oyuncular harikalar yaratmış , sanat yönetmeni bize inanılmaz güzellikler sunmuş , e bunun üstüne bize sadece gidip izlemesi kalıyor .Ne diyelim ellerine ,yüreklerine sağlık!

Ben salondan çıkarken kendimi bir film izlemiş gibi değil de sanki bir Dostoyevski romanı okumuş gibi hissettim bakalım siz ne hissedeceksiniz?




Sağlıcakla kalın :)


 



geri
Bu gönderiyi paylaş:


Notice: Undefined variable: hidei in /home/u369421446/domains/seyhanrotary.org/public_html/article.php on line 272
Kategoriye ait diğer yazılar