2015'te Ne Oldu
Yine bir yılın sonuna gelindi. Acı, tatlı her türlü anısı ile bir yılı daha devirdik. Tüm yılı “de ja vu”lar ile geçirdik ve ne mutlu(!) bize ki bu “de ja vu” lar hayatımızda var olmaya devam edecek zira burası Mezopotamya toprakları ve böyle gelmiş böyle gidecek.
Geriye dönüp baktığımızda hala değişmeyen ya da değişmesi istenmeyen birçok olay oldu. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1-Futbol milli takımımızın kafasına her zamanki gibi sonradan dank etti ve yumurta kapıya dayandığında yine son saniye golü ve Kazakistan’dan gelen Marshall yardımı ile Euro 2016’ya kapak atıldı. Çok merak ediyorum, eleme gruplarının başında galibiyetlere 1,sonunda 3 puan veriyorlar da o sebepten mi bizim aklımız sonrada başına geliyor ve ecel terleri döküyoruz? Ya da her eleme grubu sonrası hoca ve mentalite değiştirip, istikrarı bozup ancak mı adapte olabiliyoruz? Ben bildim bileli hep yumurtayı bekledik, 2016 turnuvasında da bu böyle olacak, 2018 elemelerinde de… Ne de olsa vatan, millet Sakarya; ne gerek var taktik ve stratejiye…
2-Kulüp takımlarımız yine UEFA kapısında Finansal Fair Play’e kılıfını uydurma konusunda didindi durdu. 2000 yılından beri bu kılıfı hakkını vererek, başarı ile uydurabilen tüm yöneticileri kutlamak lazım. Hatta UEFA’nın da takdir beratı vermesi gerekir diye düşünüyorum. Para gibi “ucuz” bir mevzu için Türkiye gibi büyük bir futbol pazarını küstürmek UEFA’nın haddine mi? Aşk olsun!
3-UEFA demişken, sanki onlar çok mu fair oynuyor bu oyunu? Yıllardır futbolu yöneten kurumlar için konuşulan yolsuzluk iddiaları artık zıvanadan çıktı ve en tepedekilerin kellesi gitti. Ama bunlar hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Yine Katar Dünya Kupası rüşvet ile mi verildi, Euro 2016 Fransa’ya nasıl gitti, konuşulmaya devam edecek. ABD kaybettiği Dünya Kupası yarışının intikamını FBI aracılığı ile alacak ve bu kaos hep sürüp gidecek.
4-Basketbolda GS ile Federasyon arasında her yıl yaşanan geleneksel polemik festivali yine yaşandı. TBF müdürü değişmesine ve eski müdür terfi edip Avrupa FIBA başkanı olmasına rağmen, kriz devam etti. GS’nin basketbol yönetimini gözden geçirmesi gerekir ama TBF’nin de herkesin müdüriyeti olmayı tercih etmesi, kendisi için lobbi yapanlara diyet ödeme zihniyetinde olmaması gerekir.
5-Eurobasket 2015’te her zaman olduğu gibi şampiyonu tek yenen takım biz olduk, yine umut vaadettik ama yarına Allah kerim dedik.
Bu liste böyle uzayıp gider… Evladımız Arda’nın Barcelona’ya transfer olması ise bu yılın bireysel olarak en büyük olayı oldu diyebiliriz.
Herkese sıhhat, huzur, akıl ve spor dolu bir 2016 diliyorum.
geri
