AVRUPA DUY SESİMİZİ!

AVRUPA DUY SESİMİZİ!


 
1980’lerin ortasından itibaren tribünlerin vazgeçilmezi olan ve Türklerin ayak sesleri üzerine bestelenmiş bir parça olan başlığımız ne kadar ezilmişliği yansıtır ya da ne kadar vizyon sahibidir tartışılır.
 
Bu soru kafaları kurcalasın dursun biz geçen haftanın Avrupa performansına bakalım isterseniz.
 
Belki de uzun seneler direkt olarak CL katılımını son kez göreceğimiz 2021-2022 sezonunda ilk maçına BVB önünde İstanbul’da çıkan BJK’nin zaten favori olmadığı aşikardı. Geçtiğimiz senelerde daha da belirginleşen Avrupa ile aramızdaki makas açılımının olağan bir sonucu olarak BVB beklenen galibiyeti aldı ve gitti. Bizim ülkemizin değişmeyen kaderi olan atıp tutmaların ve hamasetin karın doyurmadığını bir kez daha görmüş bulunduk.
 
Her sene bu yanlış neden yapılır pek de anlamış değilim acaba daha mı çok satıyor hamaset cevabından başka bir şey aklıma gelmiyor.
 
Şimdi aynısını Ajax ve Sporting için yapıyor medya ve toplum, maalesef. O takımların hangi sistemler ve yapılardan geldiğini ve bunların kaç seneye yayıldığını bilmeden ya da bilmezden gelerek bir yerlere varmaya çalışıyor ve buna göre maç sonucunu yorumluyorlar.
 
Benzeri GS ve FB’nin UEL maçlarında alınan sonuçlar için de geçerlidir. Bu skorlar iyi gözükse de devamlılığı var mı onu izleyip göreceğiz. Her ikisi de bence kendilerinden daha favori takımlar karşısında iyi mücadele ettiler. Zaten bizim seviyemizde işin özü mücadele ederek ve rakibi bozarak oluyor. Teknik ve taktik olarak geride kaldığımız için ancak oyun bozarak kaos ile sonuç alabiliyoruz. Umarım bundan da kurtulup reaktif oyun yerine proaktif oyuna geçeceğimiz günler de gelecektir.
 
Bizim ülkemizde genelde mağlubiyetler değil de galibiyetler tesadüf olarak algılandığı için gruptaki ikinci ve üçüncü maçları görünce daha farklı düşüncülere sevk olacak milyonlarca kişi olacaktır.
 
Herkese sıhhat, spor, akıl ve huzur dolu günler diliyorum.
 
 


geri
Bu gönderiyi paylaş:

Kategoriye ait diğer yazılar