90'lara Veda...
1996 yılında Lise’den direkt olarak draft edilerek başlayan NBA kariyeri, 2016 yılında son buluyor.
NBA’nin sistem dışı yarattığı ikonların bence sonuncusu da sahnelere veda ediyor…
1960’lardan itibaren Chamberlain, Russell, Abdul-Jabbar, Dr.J, M.Malone, Bird, Johson, Jordan, Olajuwan, K.Malone gibi yıldızların sonuncusu olan Bryant, hem kendinden öncekilerin kortlardaki yansıması oldu hem de kendinden sonra gelecekleri transformasyonuna ön ayak oldu.
Avrupa basketbolunun, ezelden beri gelen Yugoslavya ve SSCB ekolünün 90’lı yıllardan itibaren tavan yapmaya başlaması ve savunmaya yönelik parametrelerin ön plana çıkması ile NBA’da oluşan eksen kaymasının oluşturduğu yeni nesil yıldızlardan ayırmak lazım Kobe Bryant’ı.
Rüya takımların önüne gelen 35-40 sayı fark attığı günlerden gelen NBA kültürünün, 2000’li yıllardan itibaren çekmeye başladığı sıkıntı 2006 yılına kadar Amerika basketbolun karın ağrısı olmuş ve sistemin kendini evretmesini kaçınılmaz kılmıştı.
Kobe Bryant ise oyununu estetik ile buluşturup bize Michael Jordan temalarını yaşatan, buu yaparken 8 kez yılın savunma beşine seçilerek takım oyunundaki gücünü gösteren, yıllar sonra giydiği 24 numaralı forma ile Jordan’a gönderme yaparken bile saygıda kusur etmeyen yapısı ile güzel oyunun daha büyük kitlelere ulaşmasını sağladı.
Bu satırların yazarı 30 yıllık bir Laker taraftarına da 5 şampiyonluk yaşatarak, kendi “hall of fame” tablosuna girmekle kalmayıp, unutulmazları arasına da girmiştir.
Adını meşhur Japon bifteğinden alan Kobe Bryant’a basketbolseverler adına bir teşekkür borçluyuz…
Yolun açık olsun…
Herkese sıhhat, spor, akıl ve huzur dolu bir hafta diliyorum…
geri

