Adana Seyhan Rotary Kulübü - Avrupa'da Futbol, Peki ya Bizde??

Pazar akşamı uykusuz kalma pahasına oturdum Sevilla-Barcelona maçını izledim. Maç, son yıllarda gördüğüm en tempolu ve bir o kadar da kaliteli maçtı. Ortasahaların geçilme hızı basketbol maçlarını bile cebinden çıkaracak seviyedeydi.

Bütün bunlar olurken, topun oyunda kalma süresi, faulle kesilmemesi, buna rağmen pas yüzdeleri ve koşu mesafeleri haf safhada idi. Maç 2-1 Barcelona galibiyeti ile bitti ama Messi ve Suarez kariyer maçlarından birini oynamak zorunda kaldılar ve ancak o şekilde kazanabildiler. Maçın sertliğini anlatabilmek için şu bilgi yeterli olacaktır ; yere göğe sığmayan Barcelona orta sahası Iniesta olmadan resmen 'imdat' butonu çekti, Busquets o kadar zor duruma düştü ki, bir ara maçı bırakıp gidecek diye düşündüm. Mascherano 5 dakika içinde 3 kez kritik hamle dediğimiz son adam müdahalesi yaptı ve bunlardan kart görmeden çıkmayı başardı.

Sevilla'nın son 10 yılda geçirdiği evrimi düşündüm. Takım 5 kez Avrupa Ligi kazandı ve takım kalitesinden hiçbir şey kaybetmiyor. Büyük paralara oyuncu satıp yerine daha ekonomiklerini koyabiliyor. Bu tamamen sportif direktörlük başarısıdır ve Monchi'ye bu krediyi vermemiz gerekiyor.

Barcelona ise bu yıl daha kırılgan bir görüntü çiziyor. Xavi'sizlik zaten vurmuştu ama Iniesta da sahneden çekilirse sistemin büyük yaralar alması yakındır. Takıma transfer edilen oyuncuların acilen sisteme adapte olması lazım ama bu yetenekte oyuncular mı, orası tartışılır...

Bütün bunlar olurken ülkemizde ise insanları futbol oynuyoruz diye kandırıyorlar. Aslında bir kabullenmişlik olduğu kesin zira GS yöneticisi Nazifoğlu, geçen hafta bunu itiraf etti bir nevi..."Ülkenin seviyesi ve temposu bu, daha ne bekliyorsunuz " dedi... Aynı yönetici bundan birkaç hafta önce CL finali(!) oynayacak kadro kuruyorum diye ortalarda geziyordu . Şairin dediği gibi , bu ne yaman çelişki böyle , demek lazım...

Ama bu ülke halkı alışıktır yönetici, futbolcu, medya ve teknik adam zümresi tarafından kandırılmaya.. Nasıl mı?

Ağustos ve Eylül aylarında, daha sezon başı iyi futbol beklememek lazım...

Ekim ve Kasım aylarında, üç günde bir maç yapıyoruz, iyi futbol beklememek lazım...

Aralık ayında hava şartları, iyi futbol beklememek lazım...

Şubat ayında devre arası yüklemesi, iyi futbol beklememek lazım...

Mart, Nisan ve Mayıs stres var, puan önemli, iyi futbol beklememek lazım...

Bu şekilde yıllar gelip geçer ama iyi futbol ara ki bulasın...

Müzeyyen Senar'ın dediği gibi, ' geçti sevdalarla ömrüm, ihtiyar oldum bugün ' ama ortada ne futbol var ne benzer birşey...

Herkese sıhhat,akıl,spor ve huzur dolu bir hafta diliyorum...

geri