Mor ve Ötesi
Gelişmekte olan bir futbolcu için günümüzde transfer yapılabilecek en iyi okul takımlar Liverpool (Klopf), Atletico Madrid (Simeone) ve Dortmund (Tuchel) olarak kabul edilebilir. Bu takımlarda taraftar baskısı rakip takım üzerine etki yapsa da kendi oyuncusu üzerinde de her zaman pozitif etki yapar. Özellikle hocanın karakteri ile takımın genetiğini birleştirdiğinde kişisel gelişim kaçınılmaz olmaktadır.
Emre Can, Arda Turan, Antoine Griezmann, Marco Reus, Robert Lewandowski, Philippe Coutinho gibi oyuncuları çoğaltabiliriz ama hepsinin geldiği nokta ve şu anda bulundukları nokta ortadadır.
Şimdi Türk milli takımının en çok parlayan ve ümit vadeden yıldızı Emre Mor için de aynı beklentiler içindeyim. Oyun görüşü, bireysel taktik ve fiziksel gelişim için optimum yerde diyebiliriz çünkü Dortmund taraftarı da bu gelişimi asla desteksiz bırakmayacaktır.
Bunlardan öte konuşmamız gereken konu ruhi ve mental gelişimidir. Her geçen maç karşımıza gittikçe “Türkleşen” bir adam çıkıyor ve bu da kötüye işaret diyebilirim. Daha üçüncü maçta taca giden top için itirazdan cezalı duruma düşen bir adam için çanlar çalıyor demektir.
Sistemin senin üzerine kurulmaya başladığı bir ortamda, takımın en büyük yıldızlarının kadroya alınmayıp kabuk değiştirilmeye çalışılan bir takımda böyle bir sorumsuzlukları taşıma lüksümüz maalesef bulunmamaktadır. Genelde oyuncuları başka oyuncular ile benzetmeyi sevmem ama konsept olarak Messi’yi andıran bu adamın, Messi’nin geçen 10 yıldaki mental stabilitesini mutlaka kaile alması gerekir. Her düştüğünde ayağa kalkıp oyununa bakan bir adamın örnek alınması hem Emre Mor’un kendi kariyeri hem de yeni Türkiye milli takımı için çok faydalı olacaktır.
Türk kamuoyunun da bu oyuncuya gerekli desteği vermesi gerektiğini düşünüyorum aksi halde bu oyuncuyu da daha başlamadan kaybetme riski ile karşı karşıya kalırız.
Herkese sıhhat, akıl, sağlık ve spor dolu bir hafta diliyorum.
Haftanın Olayı:
2014 yılındaki İzlanda deplasmanında, bugün kadroya neden alınmadı denilen oyuncularla, 3 gol yemiştik. O zaman da bu sefer olduğu gibi yeni sistem (3’lü defans) denemiştik ve rezil olmuştuk. Bir anlamda ‘de ja vu’ oldu bizim için. Bu durumda çıkan sonuç, Reykjavik deplasmanı deneme yapmak için uygun yer olmadığıdır. Umarım ders çıkmıştır..
geri
