Yoğurt
Geçen haftaki yazımızdan akıllarda soru işareti kalmaması adına birkaç noktayı açıklamak gerekir diye düşünüyorum…
Her takımın bir taktiği, stratejisi ve bir sezon planlaması vardır ve buna göre istihdamını yapması gerekir.
Bunu bir şirket gibi düşünmek gerekir, senin firman satışa ve pazarda büyümeye öncelik veriyordur, sen bu yönde eleman alırsın; ama diğer firma kaliteli ve nitelikli üretimi ön plana almıştır, ona göre adam seçiyordur. Her ikisini de hedefi kar etmektir. Sırf hissedarlar tatmin olsun diye tutup da altta kalmamak için, işe yaramayacak, satış ekibi istihdam etmez.
Sporda da bunu uygulamak gerekir… Sadece başka takımlar transfer yapıyor, taraftarın da sana küsmesin diye, aynı konseptte oyuncu almak zorunda değilsindir. Herkesin bir önceliği vardır ve kafasında kurguladığı bir oyun yapısına göre planını yapar.
Önemli olan bu yapıya uygun oyuncu takviyesini yapabilmektir. Sen önde basan, sürekli tempo yapan bir takım istiyorsan ona göre, ayağa paslı ama top hâkimiyetli bir takım istiyorsan da ona göre takım kurarsın. Yeter ki eksiklerini iyi sapta…
Geçen haftaki yazımız buna yönelikti… Senin illa ki Van Persie, Nanni, Quaresma, Podolski alman gerekmiyor, Carole de alabilirsin yeter ki eksiğini görüp, senin başaraıya götürecek, kafandaki kurguya uygun adamları istihdam et…
Taraftar, çocuk gibidir. Başkasında ne görse kendinde ister, alınmayınca pusuya yatar ama ilk başarıda da önce kendisi unutur ve çocuk gibi sevinir. O sebepten onları dinlemek ama her isteklerini de yapmamak gerekir…
Sonuçta herkes yoğurdunu başka türlü yer ama hedef aynıdır…
Herkese akıl, sıhhat ve sağlık dolu bir hafta diliyorum…
geri
